ABD Başkanlık Seçimleri, İklim Değişikliği ve AB ABD başkanlık seçimlerinin küresel iklim değişikliğiyle mücadele için kritik bir dönüm noktası olduğu vurgulanıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Trump döneminde yaşanan gerginliklerin ardından Biden yönetimiyle iklim krizi konusunda önemli işbirlikleri yapılmasını beklediği belirtiliyor. Trump Döneminde İklim Krizi ve AB İlişkileri Trump’ın iktidara gelmesiyle ABD’nin iklim…
ABD başkanlık seçimlerinin küresel iklim değişikliğiyle mücadele için kritik bir dönüm noktası olduğu vurgulanıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Trump döneminde yaşanan gerginliklerin ardından Biden yönetimiyle iklim krizi konusunda önemli işbirlikleri yapılmasını beklediği belirtiliyor.
Trump’ın iktidara gelmesiyle ABD’nin iklim politikalarında geri adımlar atıldığı, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alındığı ve çevre düzenlemelerinin geri alındığı vurgulanıyor. Bu durumun AB ile ilişkileri zorladığı ve küresel iklim liderliğinde gerileme yaşandığı belirtiliyor.
Biden’ın seçilmesiyle iklim kriziyle mücadelede ABD’nin AB ile işbirliğini güçlendirdiği ve Paris Anlaşması’na geri dönüş gibi adımlar attığı belirtiliyor. Yeşil enerji yatırımları ve karbon nötrlüğü hedefleriyle uyumlu politikalar geliştirmeye başladığı vurgulanıyor.
Mevcut Başkan Yardımcısı Harris’in başkan olması durumunda, ABD’nin iklim politikalarının sürdürüleceği ve AB ile işbirliğinin güçleneceği öngörülüyor. Temiz enerji teknolojileri ve altyapısına yönelik yatırımlarda hızlanma bekleniyor.
Trump’ın tekrar seçilmesi durumunda AB’nin iklim liderliğinde zorlanacağı, ikili işbirliklerinin azalabileceği ve uluslararası taahhütlerin geri adım atılabileceği vurgulanıyor.
ABD başkanlık seçimlerinin küresel iklim değişikliği mücadelesi için belirleyici olacağı ve AB’nin yeşil enerjiye yönelik politikalarında ABD ile olan ilişkilerinin önemli olduğu ifade ediliyor. Bu durumun gelecekteki iklim politikalarını ve uluslararası işbirliklerini nasıl etkileyeceği merak konusu.
